Girişimcilikte Tecrübenin Önemi

Yaşlı insanlara neden saygı duymamız söylenir?Neden onlara otobüslerde yer vermemiz,onlara yardım etmemiz bize çocukluktan itibaren öğretilir?Sadece yaşlı olmak bir sebep midir?

Tecrübe nedir?

Biz onların yaşlı olmasına değil,onların yaşanmışlıklarına ve tecrübelerine saygı duyarız aslında.Peki neden tecrübe bu kadar önemlidir?Tecrübe bu hayatta her şey demektir.Yaşadıklarınızın size bir şeyler öğretmesi tecrübedir.Yaşlılar bu hayatta bizden fazla şey görmüş ve duymuştur.Bu genç insanlarda çoğu zaman olmayan bir özelliktir.Bizler aslında buna saygı duyarız.Onların yaşanmışlıkları bize çok özel gelir ve hayatın onlara öğrettiği şeyler bizi etkiler.

Tecrübenin hayatımızdaki rolü

Tecrübe hayatımızı etkileyen büyük bir faktördür.Hayatın her alanında ona ihtiyaç duyarız ve bizim doğru kararlar vermemize yardımcı olur.Tecrübesizlik insanı zor durumlara sokabilir.Hayattan bir örnek vermek gerekirse iş başvurularını gösterebiliriz.İş başvurusu yapıyorsunuz ve ilk olarak tecrübenizin olup-olmadığı soruluyor.Yaşınızın çok genç olmasına kimse aldırış etmiyor ve tecrübenizin olmasını talep ediyorlar.Eğer yoksa maalesef hiç düşünülmeden size "biz sizi ararız"gibi boş bir cümle kurarak sizi tabiri caizse postalıyorlar.Yani çoğu zaman size bir şans bile tanınmıyor.İşte tecrübenin hayatımızdaki öneminin bir kanıtı.

Girişimcilikte tecrübenin önemi

Girişimcilik hakkında konuşacak olursak "Erken kalkan yol alır"dememiz doğru olurdu.Genç yaşta girişimci olmaya karar veren biriyle orta yaşlı bir adam arasında büyük farklar vardır.Bu farklardan en önemlisi risk faktörüdür.20 yaşında girişimci olmaya karar veren birinin riske yaklaşımıyla 30 yaşındaki birinin riske yaklaşımı arasındaki farklar kayda değerdir.Yani genç yaştaki biri risk etme lüksüne sahiptir.İstediği büyüklükte risk etme imkanı vardır.Bu riskler doğru kararlar olmasa bile insana çok şey öğretmekte ve gelecekte o yanlışları yapmamakta ona yardımcı olmaktadır.Fakat orta yaşlı biri maalesef bunlara sahip değildir.Risk etmeyi pek sevmez ve genelde risk etmekten korkarlar.Neyin yanlış neyin doğru olduğunu yanlış yaparak değil kendileri bulmaya çalışırlar.Bu nedenle pek bir şey öğrendiklerini söyleyemem.

Bir diğer neden olarak "ego"yu gösterebiliriz..Egodan kastım şu:Genç yaştaki biri hayatı öğrenmeye çalışırken,orta yaşlı biri artık belli bir egoya sahiptir.Yani kendinin yeterince akıllı olduğunu düşünüp,yeni şeyler öğrenmeye pek meyilli olmaya bilir ve ya öğrenmek isteyebilir fakat içerisinde hapsolduğu ego onun soru sormasını engelleyebilir.Gençlerde ise bu durum farklıdır.Onlar fazlasıyla meraklıdırlar ve yeni şeyler öğrenmeye açıktırlar.Bu durumdan anlayacağınız üzere tabi ki gençler karlı çıkmaktadır.Gördüğünüz gibi gereksiz yüksek ego size bir yarar sağlamaz."Öğrenmenin yaşı yoktur"düşüncesini benimsemenizi öneririm.

Yalnız başınıza başarılı olmak çok zordur.Bu yolda sizin ortaklara ihtiyacınız vardır.İnsanlarla iletişime geçebilmek bir sanattır ve bunu ne kadar erken öğrenirseniz sizin için o kadar iyi olacaktır.Yani ortaklık kurmak girişimcilikte gereken bir özelliktir ve bunu genç yaşta başarmanız yükselmenize o kadar yardımcı olacaktır.

Zengin Baba Yoksul Baba Neden Bahsediyor?

Zengin Baba Yoksul Baba-Robert Kiyosaki tarafından yazılmış bu eser 2000 yılında hayatımıza girmiştir.Kiyosaki bu kitabı 1997 yılında yazmıştır fakat düzenlemesini Sharon L.Lechter 2000 yılında yapmıştır.Kitap fazlasıyla sevilmiştir,yıllarca üst-üste The New York Times ve The Wall Street Journal-ında en çok satan olarak kalmıştır.Anlaşılır bir dille yazılmış olması bu kitabı daha da popüler yapmıştır.Mali özgürlüğe kavuşmak isteyen her kesimden ve yaştan insanın okuyabileceği bir kitaptır.Bir çok insana yardımcı ve ilham kaynağı olduğunu düşünüyorum.

Robert Kiyosaki kimdir ve kitabı nasıl bu kadar satmıştır?

Robert Kiyosaki halktan biridir.Halk dediğim Amerika olmasına rağmen siz ve bir çok insan gibi orta halli bir memurun ailesinde büyümüştür.Ailesi okumuş insanlardan oluşmaktadır fakat bildiğiniz üzere her orta halli aile gibi mali zorluklar yaşamaktadırlar.Fakat onun bizden farkı kitapta sıkça bahsettiği ikinci babasının olmasıdır.İkinci baba diye adlandırdığı bu adam yakın arkadaşının babasıdır.İki babasının olması ona çok şey öğretmiştir ve her iki tarafın tecrübelerini dinleyerek kendi yolunu seçmesine yardımcı olmuştur.

Peki gelelim kitabın neden bu kadar çok satmasına.Kitap anlayacağınız üzere gerçek bir hikayeden ibarettir.Yaşanmış olaylardan ve Robert-in edindiği tecrübelerinden oluşan bu kitap insanlara çok samimi gelmiştir.Çünkü çoğu insan bunları yaşamıştır.Her kes ailesinden okulun ne kadar önemli olduğunu ve okuyup maaşlı bir işte çalışması gerektiğini mutlaka duymuştur.Bu kitap işte tamda buna karşı gelerek,okulun aslında fazla önemli olmadığından ve finans eğitiminin hayatımız için daha gerekli olduğundan bahsediyor.

Zengin Baba Yoksul Baba Neden Bahsediyor?

Kitabın konusu mali özgürlüğe kavuşmak,daha güzel bir hayat yaşamak hakkındadır.Robert-in zengin babasının ve fakir babasının düşünce yapılarının farklarından bahsedilmektedir.9 yaşında bir çocuğun zengin olmak isteğiyle çıktığı bu yolda öğrendikleri oldukça önemlidir.Robert her iki babasından da çok şey öğrenmiştir ve sonunda zengin babanın yolunu seçer.Kitapta finans bilgisi olanların zenginleştiği ve üniversite bitirmiş fakat finans bilgisi olmayanların ise mali sıkıntılar yaşadığı ön plandadır.

Kitabın temel konusu "paraya çalışmayın,parayı kendiniz için çalışmaya mecbur edin"dir.Zenginler paradan para kazanmayı başaran insanlardır.Para için çalışanlar ise maalesef fakir insanlar oluyor.Yani şöyle özetleyelim işinizden ayrıldıktan sonra yaşayabiliyor ve ihtiyaçlarınızı karşılayabiliyorsanız zenginsiniz demektir.Fakat işinizden ayrıldıktan sonra hiç bir gelir kaynağınız yoksa ve kara-kara düşünmeye başlıyorsanız maalesef fakirsiniz.Kitapta nasıl işçi değil işveren olursunuz ondan bahsediliyor.

Robert Kiyosakinin yaşadığı tecrübelerden verdiği örnekler de oldukça anlaşılırdır ve öğretici biçimdedir.Kitapta parayı,insanları ve zamanı kontrol ede bilmenin zenginleşmek için öğrenilmesinin öneminden de bahsedilmektedir.Riske girmekten ve para kaybetmekten her kes korkar fakat işçi olmaktan kurtulup patron olmak istiyorsanız risk almanız elzemdir.Bu sözler kitabı özetleyecek niteliktedir.Yani 30 yaşından gençseniz korkmaya değmez olabildiğince risk almanız önerilir.Çünkü telafi edebilmeniz için karşınızda kocaman bir ömür vardır.Ama 30 yaşından büyükseniz dikkatli olmakta fayda vardır.

Ve başlamak için bahaneniz varsa onu hemen aklınızdan çıkartın.Çünkü bahane bulmak kolaydır.Zor olan onlara aldırmadan yoluna devam edebilmektedir.

Bu kitabı kimler okumalıdır?

• Mali problemlerle karşılaşanlar
• Çocuklarına finans hakkında öğretmek isteyenler
• Girişimciliğin temeli hakkında öğrenmek isteyenler

Bu kitabı sadece yukarıda saydıklarım değil.Aslında her kes okumalıdır.Fazlasıyla öğretici ve geleceğinizi planlamanıza yardımcı olacak bir kitaptır.

Girişimciliğin İlk Kuralı:Hedef Belirleme

Girişimcilik her kesin hakkında konuştuğu o meslek.O meslek demek bir az eksik kaldı galiba.Muhteşem,olağanüstü ya da hayallerinize götüren meslek mi demeliydim?Bilemiyorum orası size kalmış fakat çoğunun hayallerinin mesleği olduğunu söyleyebilirim.Hayallerinin mesleği çünkü çoğu insan cesaretsiz,korkak ve ya tembel olduğundan dolayı sadece hayal kurmakla yetiniyor.Ayağa kalkmak ve işe koyulmak ise sadece hedefi olanların yaptığı eylemdir.

Hedefsiz insan rotasız gemiye benzer

Bu konuyla ilgili fazlasıyla atasözü ve deyim vardır.Farklı işlerde çalışan,farklı zamanlarda yaşamış insanlar amaçla ilgili hep bir şeyler söylemişler.Fakat benim en sevdiğim başlıkta olan.Neden mi?Gözlerinizi kapatın ve bir okyanus düşünün.Evet gemidesiniz ve geminin rotası yok.Koskoca okyanusta rotasız bir gemide öylece bekliyorsunuz.Ne yapacağınız hakkında hiç bir fikriniz yok.Aynen hayatta böyledir.Nereye gideceğinizi bilmezseniz sadece etrafa bakmakla yetinirsiniz ya da bilmediğiniz yerlere doğru yol alırsınız.

Girişimcilikte hedef belirlemenin önemi

Hedefsiz başarıya ulaşamazsınız.Bu yolları defalarla giden insanların ortak düşüncesi böyle.Girişimci insanların hayatlarına bakın buna rastlamanız zor değil.Hepsinde bir hedef var.Büyük ya da küçük hiç fark etmez ama bir hedef var.Aksi takdirde hangi yeteneğinizi geliştireceksiniz,girişimci olmak için ne yapacaksınız?İşte bütün mesele bu.Başarı uzun bir yola benzer.Hangi yolu seçeceğiniz,bu yolda neler yapacağınız sizin geleceğinizi belirler.

Peki nasıl hedefler koyayım derseniz.Öncelikle basit hedefler koyun.Basit dediğim şey bir süre sonra ulaşabileceğiniz,çalıştıkça karşılığını alabileceğiniz hedefler.Bunun sebebi başara bildiğinizi kendinize ispatlamanız.Başarıya ulaştığınızda özgüveniniz gelişecek,eğer bunu yapabiliyorsam diğerlerini de yapabilirim diyeceksiniz.Bu psikolojik olarak sizi güçlendirecek ve daha zor olduğunu düşündüğünüz hedeflerin aslında o kadar da zor olmadığını gösterecek.

Örnek vermek gerekirse ilk hedefiniz 10.000 tl kazanmak olabilir.İlk zamanlar kolay olmayacaktır fakat şu hayatta kolay olan ne var ki?Evet günler,haftalar belki aylar geçtikten sonra kazana bileceksiniz.Ama kazandığınızda bu sizin ilk başarınız ve gelecek başarılarınızın temennisi olacak.Bunu başarabiliyorsam 1 milyon da kazana bilirim diyeceksiniz.30 yıl sonrayı değil önce 1 yıl sonrayı hayal edin ve hedefinizi ona uygun belirleyin.

Ulaştığınız hedeflerden sonra kendinizi ödüllendirmenizi öneririm.Bu sadece iyi hissettirmeyecek aynı zamanda diğer hedef için sizi tetikleyecek.Başarıya aç olmanızı sağlayacak.

Genç Yaşta Para Kazanmanın Yolları

Bu günlerde geçinmek oldukça zor.Her kes daha iyi yaşamak istiyor.Kimileri bunun için çabalıyor,kimileri de hiç bir şey yapmadan geçim sıkıntısından dert yanıyor.Bazılarınız genç yaşta çalışmaya mecbur kalıyorsunuz.Bazılarınız ise bir şeyler öğrenmek,iş hayatına erken atılmak,tecrübe kazanmak istiyorsunuz.Tabi "erken kalkan yol alır" lafı boşuna söylenmemiştir.Genç yaşta çalışmanın gelecek hayatınıza olan etkisi büyüktür.Yaz tatillerinde ya da hafta sonu çalışmak size tecrübe ve unutulmaz anılar kazandırır.Erken çalışmaya başladığınızda bir şeyleri denemiş olursunuz.Yanlışlarınızı doğrularınızdan ayırmayı öğrenirsiniz.Bu yazımızda para kazanmak isteyen gençlere iş imkanlarından bahsedeceğiz.

1.Garsonluk yapmak

Garsonluk dünyanın her yerinde yaygın bir iştir.Devamlı getir-götür yapmak beklerken bile ayakta kalmak sizi yorabilir.Öyle garsonluk deyip geçmeyin yüksek efor ve dikkat isteyen bir iştir.Müşterilere karşı saygılı olmanız ve müşterilere "siz" diye hitap etmeniz gerekir.Başkaları gibi gereksiz samimiyet kurmamanız sizin hayrınıza olacaktır.Bu laubalilik olarak görülüp rahatsızlık doğurabilir.Garsonluk pek fazla kazandırmaz.Tam gün yani 8-10 saat çalışırsanız takriben 1300 tl,yarım gün yani 4-6 saat çalışırsanız 600-800 tl kazanırsınız.(bu rakamlar tabi ki değişiklikler gösterecektir)Fakat genç yaşta çalışmanız size özgüven kazandıracaktır.

2.Anketörlük yapmak

Dünyada binlerce anket şirketinde 4 milyona yakın anketör çalışıyor.İnternetten anket yapmanın kolay olmasına rağmen insanlarla birebir iletişimde olmak daha iyi sonuçlar doğurmaktadır.Şirketler yaptığı işlerin olumlu ve ya olumsuz olduğunu ve kamuoyuna nasıl yansıdığını bilmek ister.Bunun için şirketlerin her zaman anketörlere ihtiyacı vardır.Anketörlük yapan insanların güler yüzlü ve sevecen olması gerekiyor.İnsanlarla iletişime geçebilmek,hoşgörü gösterebilmek bu işin zor tarafıdır.Sonuçta kimlerle karşılaşacağınızı bilmiyorsunuz.Anketörlük pek kazandırmaz.Bunu ek iş olarak yapabilirsiniz.Anket başına 1-10 tl arası bir ücret ödenir.Tabi bu değişkendir.Hedef kitle azaldığında ücret artar ya da tam tersi.Bu işlere yaptığınız başvurular genellikle kabul edilir.

3.Broşür dağıtmak

Broşür dağıtmak kolay gibi gözükebilir.Fakat öyle olduğunu söyleyemem.İnsanlarla birebir iletişimde olmak zor bir iştir.Broşür dağıtmaya başladığınızda önceleri utangaç olmanız normaldir.Zamanla alışıyorsunuz ve hatta yeni insanlarla tanışmaktan memnun oluyorsunuz.Dağıttığınız broşürleri çoğu kişi almak istemez.Bundan dolayı üzülmemelisiniz,sonuçta bu bir iş kişisel algılamanıza gerek yok.Bu işte pek para kazandırmaz ama yeni insanlarla tanışmanız muhtemeldir.

4.Fast-food satılan yerlerde çalışmak

Fast-food satılan yerlerde çalışabilirsiniz.Bunun için 16 yaşınızı doldurmanız gerekiyor.İş başvurusu yaparken form doldurmanız ve müdürün bazı sorularına cevap vermeniz gerekecek.En geç 1 hafta içerisinde size dönüş yaparlar ve uygun olup-olmadığınızı size bildirirler.Buradaki işler diğerlerine bakıldığında daha zordur.Çalışma saati 8 saat olarak belirlenmiştir.Bu 8 saatin yarım saati yemek molasıdır.Gece vardiyasında çalıştığınızda servis sizi evinizin önüne kadar bırakmaktadır.Çalışanlar saatlik ücret alır ve bu 900 tl gibi bir paraya denk gelir.

5.İnternetten para kazanmak

Evet internetten para kazanmanız mümkündür.Bunun için bir bloga ve ya You Tube kanalına ihtiyacınız var.Ama kolay olmadığını söyleyebilirim.Her işin zorluğu olduğu gibi bu işinde zor tarafları var.Çok çalışmanız ve sabırla beklemeniz gerekecek.Bir anda her kes sizin yazılarınızı okumayacak,ya da videolarınızı izlemeyecek.Bunun için zamana ve yazıya ihtiyacınız var.Tabi You Tube kanalı için özgün içerik bulmak pek de kolay değildir.Hangi işi yaparsanız yapın ama bir şeyler üremeye,öğrenmeye her zaman açık olun.

Bazı iş ilan siteleri;

https://tr.indeed.com/Garson-jobs-in-Istanbul

https://www.kariyer.net/is-ilanlari/garson

https://tr.indeed.com/Anketör-jobs-in-Istanbul

https://www.sahibinden.com/part-time-ve-ek-is-firsatlari-anketor-is-ilanlari https://tr.indeed.com/Broşür-Dağıtım-jobs https://www.eleman.net/mcdonald-s_f409330.html